Musikî Faslı

Bulunmaz nev-civansın hem-dem-i ağyarsın hayfa

Nazlım ne kadar güzel yüzün var

Seni candan severim, aşkına kurban olurum

Yine bağlandı dil bir nev-nihale

Ey hüsn-i cemâl âleme sen darb-ı meselsin

Dil verdiğin ol çeşm-i siyah-meste işittim

Bülbül gibi pür oldu cihan nağmelerimden

Gülşende hezar nağme-i dem-saz ile mahzuz

Bir kere iltifatın ile hurrem olmadık

Gönlüm hevesi zülf-i siyehkâre düşürdüm

Yar alıp destine peymane gelir mi bilmem

Yâr olmayıcak câm-ı safâyı çekemez dil

Tûti-i mucize gûyem ne desem lâf değil

Ya rab kime feryad edeyim yarin elinden

Dil-i pür-ızdırabım mevce-i seylâbdır sensiz

Cam lâ'lindir senin, ayine rûy-i enverin

Hem-sohbet-i dildâr ile mesrûr idik evvel

Gülbin-i ıyş mîdemed

Her gördüğü periye gönül mübtela olur

Gel ey nesîm-i sabâ hatt-ı yârdan ne haber

Küşâde tâli'im hem bahtım uygun

Nedir bu hâletin ey meh cemâlim

Duçâr-ı hicr-i yar olalı didem ağlıyor

Affeyle suçum ey gül-i ter başıma kakma

Ülfet etsem yâr ile ağyare ne

Nedendir Bu Dil-i Zârın Figânı

Gönlümü Dûçar Eden Bu Hâle Hep

Hastasın Zannım Vefa Mahzunusun

Dil Yâresini Andıracak Yâre Bulunmaz

Hicran Oku Sînem Deler

Hatırımdan çıkmaz asla ahd ü peymanın senin

Gözümden gitmiyor bir dem hayalin

Esti Nesim-i Nevbahar

Varken Gönülde Bin Türlü Yâre

Kurdu Meclis Âşıkan Meyhanede

Sayd eyledi bu gönlümü bir gözleri âhû

Şu karşıki dağda bir yeşil çadır

Ey büt-i nev eda, olmuşum mübtelâ

Baharın zamanı geldi acanım

Mah yüzüne âşikânım

Yüzündür cihanı münevver eden

Benliyi aldım kaçaktan

Bi-vefâ bir çeşm-i bî-dâd